Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Nedir?

Gebelik Zehirlenmesi Preeklampsi Belirtileri, Tedavisi ve Önleme Yolları

Gebelik dönemi, bir kadının vücudunda bir dizi fizyolojik değişiklikle karakterizedir. Ancak, bazı durumlarda, gebelik komplikasyonları ortaya çıkabilir ve preeklampsi bunlardan biridir. Bu makalede, preeklampsi nedir, belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir ve önlenir gibi sorulara yanıt bulacaksınız.

Preeklampsi Nedir?

Preeklampsi, yalnızca hamilelik sırasında ve doğumdan sonraki 2-3 haftaya kadar ortaya çıkan bir durumdur. Ana özellik yüksek tansiyondur, ancak preeklampsi tanısı için idrarınızdaki protein gibi diğer organların da etkilendiğine dair kanıtların olması gerekir. Böbrekleriniz, karaciğeriniz, beyniniz, plasentanız ve kan pıhtılaşma sisteminiz preeklampsiden en çok etkilenen organlardır.

Belirtiler:

  • Yüksek Kan Basıncı: Preeklampsi genellikle yüksek kan basıncı ile ilişkilidir. Normal bir gebelikte olan kan basıncının üzerindeki artış, dikkat çekici bir belirtidir. Sistolik (üst) kan basıncı 140 mm Hg’nin üzerinde veya diyastolik (alt) kan basıncı 90 mm Hg’nin üzerinde olduğunda endişe verici olabilir.
  • Baş Ağrısı ve Bulantı: Preeklampsi, şiddetli baş ağrıları ve bulantı hissi ile birlikte gelebilir. Bu belirtiler özellikle gözlerin arkasında hissedilebilir ve sürekli bir karaktere sahip olabilir.
  • Bulanık Görme: Preeklampsi, bulanık veya çift görme, ışıkları görememe gibi görsel değişikliklere neden olabilir. Bu belirtiler acil bir durumu işaret edebilir.
  • Karın Ağrısı ve Şişkinlik: Preeklampsi, üst karın bölgesinde şiddetli ağrı ve şişkinlik hissine neden olabilir. Bu durum, karaciğerin ve diğer iç organların etkilendiğini gösterebilir.
  • Azalan İdrar Miktarı: Gebelik sırasında idrar miktarında azalma, preeklampsinin bir belirtisi olabilir. Bu, böbrek fonksiyonlarındaki sorunları işaret edebilir.
  • Hızlı Kilo Alımı: Ani ve hızlı kilo alımı, özellikle ödem (vücutta sıvı birikimi) ile birlikte, preeklampsi belirtisi olabilir.
  • Yüzünüzde, ellerinizde veya gözlerinizde ani ve yeni şişlik (hamilelik sırasında bazı ayak ve ayak bileklerinin şişmesi normaldir)
  • Hamileliğinizin ilerleyen dönemlerinde kusma (erken hamileliğin sabah bulantısı değil)
  • Nefes almada zorluk.

Kimler preeklampsi gelişme riski altındadır?

Aşağıdaki durumlarda preeklampsi gelişme ihtimali daha yüksektir:

  • Daha önce preeklampsi geçirmişseniz
  • ilk kez anne oluyorsanız veya son bebeğinizin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiyse
  • Preeklampsi hastası olan bir kız kardeşiniz veya anneniz varsa
  • Hamile kalmadan önce yüksek tansiyonunuz varsa (önceden var olan hipertansiyon)
  • Bazı tıbbi durumlara sahip olmak (böbrek hastalığı veya diyabet gibi)
  • Aşırı kilolu olmak
  • 40 yaşında veya daha büyükseniz
  • Birden fazla bebek bekliyorsanız (ikiz, üçüz vb.)
  • İn vitro fertilizasyon (IVF) geçirmişseniz
  • Gebeliğin ilk üç ayında plasental hormon düzeyleri düşükse.

Bu koşullara sahip kadınların çoğunda preeklampsi GELİŞMEZ. Ancak aspirin tedavisine uygun olabilirsiniz ve her ziyaretinizde tansiyonunuzu dikkatle ölçtürmelisiniz. Ayrıca preeklampsinin herhangi bir belirti veya semptomuna karşı da tetikte olmalı ve bunları doktorunuza bildirmelisiniz.

Preeklampsi gelişen kadınların çoğunda bu risk faktörlerinin hiçbiri yoktur, bu nedenle tüm hamile kadınların yine de her ziyarette kan basıncınızı ve idrarınızı kontrol ettirmeleri gerekir.

Preeklampsi bebeğimi veya beni nasıl etkileyebilir?

Preeklampsiye sahip olmak hem siz hem de bebeğiniz için endişe verici olabilir. Preeklampsiniz ne kadar şiddetliyse ve hamileliğinizde ne kadar erken ortaya çıkarsa siz ve bebeğiniz için riskler de o kadar büyük olur.

Anne olarak sizin için riskler şunları içerir:

  • böbreklerinize veya karaciğerinize hasar
  • felç geçirme ihtamili daha yüksek
  • kanın pıhtılaşması sorunları
  • plasental abrupsiyon gelişme şansı (plasentadan ciddi kanama riski)
  • eklampsi gelişmesi (nöbet geçirme).

Bebeğinize yönelik riskler şunları içerir:

  • zayıf büyüme
  • artan risk erken doğum(37 haftadan önce doğanlar)
  • ölü doğum şansının artması.

Tedavi ve Yönetim:

  • Kan Basıncı Kontrolü: Preeklampsi tedavisinin temel hedeflerinden biri, yüksek kan basıncını düzenlemektir. Doktorlar genellikle özel ilaçlar reçete ederek kan basıncını kontrol altına almayı amaçlarlar.
  • Yatak İstirahati: Preeklampsi teşhisi konulduğunda, doktorlar genellikle anne adayına yatak istirahati önerirler. Bu, kan basıncını düşürmeye ve komplikasyonları azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Sıvı Dengelemesi: Sıvı dengesini korumak, böbrek fonksiyonlarını desteklemek açısından önemlidir. Doktorlar, sıvı alımını kontrol altında tutmayı önerirler.
  • Doğumun Hızlandırılması: Preeklampsi durumunda, doktorlar bebeği ve annenin sağlığını korumak adına erken doğumu tercih edebilirler. Bu, bebeğin gelişimi için en güvenli yol olabilir.
  • Müşahede ve Düzenli Kontroller: Preeklampsi teşhisi konulmuş bir hamile kadın, doktor tarafından düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Bu, durumun gelişimini izlemek ve hızlı bir müdahalede bulunmak için önemlidir.

Preeklampsi riskinizi nasıl azaltabilirsiniz?

Geçmiş bir hamilelikte preeklampsi geçirmiş olsanız bile, mevcut hamileliğinizde bu duruma yakalanma riskinizi azaltmak için önlemler alabilirsiniz. Yukarıdaki risk faktörlerinden bir veya daha fazlasına sahipseniz doktorunuz şu adımları atmanızı önerebilir:

  • Günlük düşük doz aspirin: Doktorunuz gebeliğin 12. haftasından sonra her gün 81 mg aspirin almanızı önerebilir.
  • Sağlıklı yaşam tarzı: Hamileyken sağlıklı ve dengeli beslenmek, birçok gebelik durumunun gelişme riskini azaltmanıza yardımcı olabilir. Fiziksel olarak aktif kalmak hamileliğiniz sırasında sağlıklı kalmanıza da yardımcı olabilir. Durumunuz için ne önereceklerini doktorunuzla konuşun.
  • Diğer sağlık durumlarını yönetmek: Diyabet, böbrek hastalığı ve otoimmün bozukluklar gibi diğer sağlık koşulları preeklampsi gelişme riskinizi artırabileceğinden, hamileyken bu koşulları kontrol altında tutmak için doktorunuzla yakın çalışmanız önemlidir.

Hamilelikten sonra ne olur?

  • Preeklampsi doğumdan sonra geçer ancak geçmesi 2-3 haftayı bulabilir. İlk birkaç gün daha şiddetli hale gelebilir, bu nedenle doğumdan sonraki 2 veya 3 gün boyunca yakın gözetim altında olmanız gerekecektir . Bu dönem en ciddi komplikasyonların meydana geldiği dönemdi.
  • Bu sizin ve aileniz için sinir bozucu bir zaman olabilir çünkü kendinizi iyi hissetmiyorsanız ve bebeğiniz yenidoğan ünitesindeyse birkaç gün bebeğinizden ayrı kalabilirsiniz.
  • Şiddetli preeklampsi geçirdiyseniz tansiyonunuz birkaç hafta normale dönmeyebilir, bu nedenle tansiyon düşürücü ilacınıza bir süre daha devam etmeniz gerekebilir. Ayrıca sizin ve bebeğinizin izlenebilmesi için birkaç gün hastanede kalmanız gerekebilir.
  • Şiddetli preeklampsi geçirdiyseniz, bazı hastaneler size doğumdan birkaç ay sonra neler olduğunu ve gelecekteki gebeliklerde neler olabileceğini tartışmak üzere bir uzmanla görüşme randevusu verebilir.

Sonuç:

Her gebelik farklıdır, bu nedenle tedavi ve yönetim planı bireysel ihtiyaçlara göre belirlenir. Anne adayları, doktorları ile düzenli iletişimde kalarak gebelik süreçlerini daha güvenli ve sağlıklı bir şekilde geçirebilirler.

Preeklampsi, gebelik sırasında dikkate alınması gereken ciddi bir durumdur. Erken teşhis ve uygun tedavi, anne ve bebeğin sağlığını korumak adına önemlidir. Ancak her gebelik farklıdır, bu nedenle gebelik süreciniz boyunca düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemek önemlidir. Herhangi bir belirti fark edildiğinde veya endişeleriniz varsa, derhal bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir. Preeklampsi, doğru ve hızlı müdahale gerektiren ciddi bir durumdur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir