Hamilelikte Yaygın Cilt Sorunları

Hamilelik sırasında vücudunuz bir dizi değişiklik geçirebilir. Bu değişikliklerin bir kısmı içsel olarak gerçekleşirken, bazıları cilt problemleri de dahil olmak üzere fiziksel olarak belirgin olabilir. Hamilelik sırasında ortaya çıkabilecek birçok yaygın cilt rahatsızlığı bulunur ve bu rahatsızlıkların çoğu doğumdan sonra genellikle düzelir. En yaygın cilt rahatsızlıkları üç kategoriye ayrılabilir: hormonlarla ilişkili olanlar, daha önce var olanlar ve hamilelikle ilişkilendirilenlerdir.

Hormonla İlgili Cilt Koşulları

Hamilelik sırasında kadınlar, vücutlarında meydana gelen hormonal değişikliklerden dolayı bir dizi cilt rahatsızlığıyla karşılaşabilirler. Hamilelik sürecinde, östrojen ve progesteron gibi bazı hormonların yanı sıra diğer hormon seviyelerinde ani ve belirgin artışlar yaşanır. Hormonla ilişkili en yaygın cilt problemleri arasında hiperpigmentasyon, çatlaklar (veya stria gravidarum), damar değişiklikleri ile saç ve tırnaklardaki değişiklikler bulunur.

Hiperpigmentasyon

Ciltteki koyu lekeler veya lekeler hiperpigmentasyon olarak adlandırılır. Bu durum, melanin adı verilen pigmentin doğal olarak artmasından kaynaklanır. Hiperpigmentasyon genellikle doğum sonrasında kendiliğinden düzelir, ancak bazı durumlarda tamamen kaybolması birkaç yıl sürebilir. Melazma veya “hamilelik maskesi“, yüzün farklı bölgelerinde kahverengi lekeler olarak ortaya çıkan bir tür hiperpigmentasyon örneğidir. Hamilelik sırasında güneşe maruz kalmanın sınırlanması, melazma semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.

Çatlaklar (Striae Gravidarum)

Stria Gravidarum olarak bilinen çatlak izleri, hamilelikle ilişkilendirilen en yaygın cilt problemlerinden biridir. Çatlaklar, yaklaşık olarak her 10 hamile kadından 8’ini etkiler. İlk belirtiler, cildin incelmeye başlamasıyla birlikte kaşıntıyla ortaya çıkar. Çatlaklar genellikle zararsızdır ve tıbbi bir soruna yol açmazlar. En sık görüldüğü bölgeler arasında karın, üst uyluklar ve göğüsler bulunur. Çatlaklar her ne kadar neredeyse her hamile kadını etkilese de, zamanlama ve şiddet kişiden kişiye değişebilir. Doğumdan sonra çatlaklar gümüş veya beyaz bir renge dönüşerek daha az fark edilir hale gelebilir. Çatlak oluşumunu engellemeye yardımcı olup olmadığı konusunda yağlar veya kremler hakkında çok sınırlı kanıt bulunmaktadır.

Vasküler Değişiklikler

Hamilelik sırasında vücuttaki östrojen seviyelerindeki değişiklikler, vasküler değişikliklere katkıda bulunabilir. Hamilelikle ilişkilendirilen vasküler değişiklikler arasında kan hacminde artış, telanjiektaziler (veya örümcek damarları) ve gözle görülür renk değişiklikleri bulunur. Bu değişikliklerin çoğu genellikle doğum sonrasında geri döner.

Hamilelik ilerledikçe, vücuttaki toplam kan miktarı da artar. Kan plazması %40-50 oranında artarken, kırmızı kan hücresi kütlesi %20-30 oranında artabilir. Telanjiektaziler veya örümcek damarları, genellikle hamile kadınlarda görülür çünkü artan kan hacmi, kan damarları üzerinde yüksek basınç oluşturur.

Kan hacmindeki artış ve vazomotor dengesizlik, yüzde kızarma, cildin mavimsi olması, sıcak ve soğuk hislere ve soğuk koşullara aşırı tepki gibi belirtilere neden olabilir. Bu değişikliklerin birçoğu, doğum sonrasında normale döner.

Saç ve Tırnak Değişiklikleri

Hamilelik sürecinde saç ve tırnak değişiklikleri oldukça yaygındır. Bazı kadınlarda saç büyümesinde ve üretiminde artış veya azalma olabilir. Ayrıca birçok kadın, vücudun farklı bölgelerinde hirsutizm veya aşırı kıllanma yaşayabilir. Bu, karın, kollar, yüz veya diğer vücut bölgelerinde fazla kıllanma şeklinde olabilir. Bu kıllar rahatsız edici olabilir ancak herhangi bir zararı yoktur.

Tırnaklar da hamilelik sırasında genellikle daha hızlı büyür. Ancak, hamile kadınlarda tırnak kırılması, oyuk oluşumu veya tırnağın yatağından ayrılması gibi sorunlar da görülebilir. Bu tür rahatsızlıklar genellikle doğumdan sonra azalır, ancak hamilelik boyunca iyi tırnak bakımının önerilmesi önemlidir.

Önceden Mevcut Cilt Koşulları

Hamilelik sırasında, önceden var olan cilt rahatsızlıkları olan akne, sedef hastalığı ve atopik dermatit gibi durumlar beklenmedik etkilere neden olabilir. Akne genellikle birinci ve ikinci trimesterde kötüleşebilir. Bunun nedeni, hormonlar olan androjenlerin artmasıdır. Androjenler, ciltte sebum adı verilen yağ benzeri bir madde üretimini artırarak gözenekleri tıkayabilir ve sivilcelere yol açabilir. Adet dönemlerinde sivilce sorunu yaşayan kadınlar hamilelik sırasında daha fazla sivilce riski altındadır.

Sedef hastalığı, hamilelik sırasında kötüleşmek yerine iyileşme eğilimindedir. Progesteron hormonundaki artış, aşırı aktif bağışıklık tepkisini azaltabilir ve hamile kadınların %60’ına kadarında sedef hastalığında iyileşme görülebilir.

Atopik dermatit veya egzama, hamilelik sırasında iyileşebilir veya kötüleşebilir. Araştırmalar, egzama alevlenmelerinin çeşitli çevresel ve içsel faktörlerden kaynaklandığını göstermektedir ve hamilelik bu faktörlerden biri olabilir. Hamilelik öncesinde, hastalık aktivitesini azaltmaya yönelik stratejiler hakkında doktorunuzla konuşmak faydalı olabilir.

Gebeliğe Özel Cilt Koşulları

Hamilelik sırasında özellikle kadınlarda görülen bazı inflamatuar cilt rahatsızlıkları veya dermatoz türleri bulunmaktadır. Gebelikle ilişkili en yaygın cilt dermatozları arasında Gebelikte Kaşıntılı Ürtiker Papüller ve Plaklar (PUPPP), Gebelikte Prurigo (PP), Gebelikte İntrahepatik Kolestaz (ICP) ve Gebelikte Kaşıntılı Folikülit (PF) bulunmaktadır.

Gebelikte Kaşıntılı Ürtiker Papülleri ve Plakları

Kaşıntılı ürtikeryal papüller ve plaklar (PUPPP), hamile kadınların yüzde 1’den azını etkiler (yaklaşık 160 ila 300 kadında bir), ancak hamileliğe özgü en yaygın cilt rahatsızlığıdır. PUPPP başlangıçta sivilceye benzeyen küçük, kabarık noktalar şeklinde görünür ve daha sonra daha büyük, kovan benzeri döküntülere dönüşebilir. PUPPP genellikle aşırı derecede kaşıntılıdır ancak genellikle doğumdan sonraki birkaç gün içinde kendi kendine düzelir. PUPPP’den muzdarip olanlar, kaşıntıyı hafifletmek için aloe vera jeli veya yulaf ezmesi banyosuna başvurabilirler.

Hamilelik Prurigosu

Gebelik Prurigosu, tüm trimesterlerde rapor edilmiştir ve yaklaşık 300 gebelikten birinde görülür. Uzamış PP, haftalarca hatta bazen aylarca sürebilir ve genellikle iyi huylu, kaşıntılı papüler bir döküntü olarak ortaya çıkar. Hamilelik prurigosuyla doğrudan ilişkili bir neden belirlenememiştir ve topikal steroidler veya oral antihistaminiklerle rahatlama sağlanabilir.

Gebelikte İntrahepatik Kolestaz

Gebelikte İntrahepatik Kolestaz (ICP), genellikle üçüncü trimesterde ortaya çıkan bir durumdur. ICP, sindirim sıvısı olan safra’nın karaciğer hücrelerinden salınmasını bozan ve karaciğer fonksiyonlarını etkileyen bir durumdur. Bu durum, öncelikle avuç içi ve ayak tabanlarında şiddetli kaşıntıya neden olur ve daha sonra vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Safra akışı normale döndüğünde, ICP genellikle doğumdan sonra kaybolur. Ancak, bu durum erken doğum, mekonyum lekeli amniyotik sıvı ve intrauterin ölüm riskiyle ilişkilidir, bu nedenle teşhis konulduktan sonra dikkatli bir izleme önerilir.

Gebelikte Kaşıntılı Folikülit

Gebe kadınlarda kaşıntılı folikülit nadir görülür ve nedeni hala tam olarak bilinmemektedir. PF, genellikle gövdede başlayan ve daha sonra vücuda yayılan papüller ve püstüller olarak tanımlanır. Gebeliğe özgü diğer durumlarda olduğu gibi, gebelikle ilişkilendirilen kaşıntılı folikülit genellikle doğum sonrasında kaybolur. PF genellikle hamileliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde ortaya çıkar ve tahminen her 3.000 gebelikten birini etkiler. Ancak, sivilce veya mikrobiyal folikülit ile karıştırılabilir, bu da kaşıntılı folikülitin eksik raporlanmasına neden olabilir.

Hamilelikle Gelen Diğer Değişiklikler

Hamilelikle birlikte cildinizin değişmesiyle sınırlı kalmaz; vücut ağırlığınız, beslenme ihtiyaçlarınız ve zihinsel sağlığınız da hamilelik sürecinde değişir. Sağlıklı bir bebek büyütmek için kendi sağlığınıza dikkat etmeniz önemlidir. Beslenme alışkanlıklarınızdan, kilonuza ve fiziksel durumunuza dikkat etmek, sağlıklı bir hamilelik süreci geçirmenizi sağlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir